29 Aralık 2012 Cumartesi

Hayranlık Bu Olsa Gerek..

Yazıma başlamadan önce size küçük bir anımı anlatmak istiyorum. Onu ilk gördüğümde çığlık atarım, sevinçten uçarım sanmıştım, ama bunların hiçbiri olmadı, ağladım, hıçkıra hıçkıra hemde.. Ağladığımı fark ettiğinde hemen kucakladı beni, yüzünde çok tatlı bir gülümseme oluşarak "aa manyağa bak nasıl da ağlıyor" dedi, sonra o boncuk gözlerinin içine baktığımda "bak ben burdayım 1 saat boyunca yanındayım sakin ol:)" diye yanaklarımdaki göz yaşlarımı siliyordu, etrafımdaki herkes gülüyordu bana, oysaki umrumda değildi onların gülüşleri, 2 yıl boyunca ben hep bu anı bekledim, çok çabaladım, hatta ona ulaşmak için çabalarken karşıma bir çok sahtekar çıkmıştı, ama aynı zamanda onunla beraber hayatı da, insanları da öğrendim. O bana hep "Cadıı" derdi. İlk başlarda bana neden "cadı" dediğini anlamıyordum Ama şimdi geçmişteki tweetlerimi, yazılarımı okuduğum da daha iyi anlıyorum bana neden "cadı" dediğini. 
... 7 Kasım 2011; her zamanki gibi Trendy dergisi almış okuyordum, favori bölümlerinde gözüme çarpan ilk sen oldun. Gülüşün, bakışın, muzurluğun, asaletin her şey yerli yerinde. Yazıları okumaya başladığım da " Bu tıpa tıp beni anlatıyor !" dedim içimden. İşte o zaman ne olduysa oldu, birden bire kendimi googleda buldum. Arama motoruna saçma sapan şeyler yazıp, senin kim olduğunu bulmaya çalışıyordum. O zamanlar Pis Yedili filan bilmiyordum tabii, ve sonunda bulmuştum seni. Anneme gösterdiğimde; "Aaa bu kız pis yedili deki cırtlak kız değil mi ya" demişti. Annemin sana neden cırtlak kız dediğini anlamamıştım. Ve Pis Yedili yi izlemeye başladım. Annem çok doğru söylemiş, cırtlak, ikoncan, kötü, ama bir o kadar da masum bir melek ! Sabah demeden, akşam demeden sana nasıl ulaşabileceğimi araştırıyordum, o zamanlar Ankara ya gelip gittiğini bilmiyordum, twitter da o kadar çok hayranın vardı ki, kimi zaman;" ya tweet atıp durmasana kardeşim bizimkilerini de görsün!" diye kavga yaptığım arkadaşlarım olmuştu benim. :) Nihayet sen benim tweetlerimi gördün ve bana ilk verdiğin cevap şuydu; "evet irem niye sirayi ciziyosun bakiiim;) Bi daha yapma..! <3" İşte o an nefes alamadım, hatta birkaç saat konuşmayı unuttum ben. :) Meğer ne çok seviyormuşum ben seni, ne çok sevdirmişsin kendini yahu.. :) Şu cevaptı bu cevaptı derken, senden cevap almayı bırak, senin benim tweetlerimi görmeyeceğini düşünürken şu anda sen beni tanıyordun, hem telefonda, hem de yüz yüze görüşmüş bulunmaktayız.. Benimki de o hesap işte, "HAYALLLER GERÇEK OLDU" Beni kıskanan ve bana zarar vermek isteyen bir sürü fanların çıktı ki ortaya, ne zaman ne yapacağımı bilemedim. Ama hiçbir zaman pes etmedim, cadıymışım ama azimliymişim.. Senin başka fanlarınla olan fotoğraflarını gördüğümde o kadar üzülüyordum ki, sen onları tanıyordun, sarılıyordun ve hatta öpüyordun belki de.. Bazen bi cümle kuruyorum ya mesela diyodum ki acaba bu kelimeyi de güneş kullanmışmıdır.İkimizde TÜRK olduğumuz için, ikimizde Türkiyede yaşadığımız için, ikimizde Ankaraya ayak bastığımız  için çok şanslı hissediyordum kendimi.Aynı  köprünün aynı şeritinden geçtik belki. Belki ikimizde aynı anda trafikteydik, ya da ikimizde aynı anda aynı şarkıyı söyleyip eşlik ettik, ya da aynı kelimeleri kullandık... Ya da, ya da, ya da...

Şimdi ki mallar twitterdan 2 dm alınca kendilerini FAN sanıyolar. Acaba hiç çabalamışlar mı benim gibi?! Onların çoğu İstanbuldalar, istedikleri zaman sete gidip seni defalarca öpebilirler, armut piş, ağzıma düş hesabı.
Ama ben kendimi, kendilerini fan sananlardan daha şanslı hissediyorum! Sana ulaşmak için gerçekten çabaladım, engeller çıktı hep karşıma ama yılmadım ! Bunların hepsini düşündüğümde, tüm zorluklara rağmen senden vazgeçip, diğerlerinin fanı olmadım ! ...
İçimden geçen bazı şeyleri buraya dökmeye çalıştım da baya uzadı, uzuyor da. :) 
Uzun lafın kısası; İYİ Kİ ABLAMSIN GÜNOŞ. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder